MAYA SÖZCÜKLERİNİN GECESİNDE

Bugün Meksika'nın güneyi, Guatemala ve Belize'nin kuzeyini oluşturan topraklarda nerdeyse kesintisiz bir alana yayılmış olan Mezo Amerika'nın Yerlileri Mayalar, İspanyol istilâsından önce, Batı Yarıküre'nin en büyük uygarlıklarından birini kurmuşlardır. Bu uygarlığın günümüze erişen en önemli ürünleri büyük taş yapılar, piramit biçimli tapınaklar, altın ve bakır işleri ve ancak bir bölümü çözülmüş olan Maya hiyeroglif yazısıdır. Zengin bir yontu ve kabartma geleneği de bulunan Mayalar'ın, yabanî incir ağacının iç kabuğundan ürettikleri kâğıdı kullanarak hiyeroglifle yazdıkları kodekslerden bazıları günümüze ulaşmıştır. En parlak dönemini İS 250-900 arasında yaşayan Mayalar'ın kurdukları büyük kentler ve tören merkezlerindeki tapınak ve sarayların duvarları, çeşitli olayları aktaran, törensel ya da astronomik anlamlar taşıyan kabartma ve yazıtlarla bezelidir…
Karanlık bir yazı/resim
Ak’ab ts’ib, karanlık yazı/resim, gecenin yazı/resmi: Mayalar, yazılarına bu adı yakıştırmışlardır. Kökeninde, "anlamı aydınlatmak" kadar "anlamı karartmak" da yatar. Maya yazısının tarihi, karanlıkla aydınlık, geceyle gündüz arasında bir savaşımın tarihi gibi alınabilir, ama zafer önünde sonunda karanlığın ve ölümün olmalıdır.

KAĞIT BİR ÇİN İCADI

Kâğıdın hikâyesi, başka pek çok şeyin hikâyesi gibi, eski Çin İmparatorluğu’nda başladı. Bundan önce Çin’de tahta ya da bambu levhalar üzerine, bambudan yapılmış sert kamalarla yazı yazılıyordu. Eski Arapların yazı yüzeyleri, develerin kürekkemikleri, deri parçaları, palmiye yaprakları ve parşömendi. Batı’da kâğıt, 1850 yılına kadar, farklı kalitede kumaş parçalarından üretildi. Bugünse modern kimya “kalıcı” bir kâğıt türü üretmek için çalışıyor. Bu nokta önemli; çünkü artık kâğıdın hikâyesi, yazının hikâyesidir.
Kaynak:P Dünys Sanatı Dergisi